Mersin Kentsel Yenileme Alanı; Balıkçı Dükkanları, Hurmalı Han Tasarım Merkezi, Kafe, Kültür Merkezi & İş Hanı

 

 

Balıkçı Dükkanları

 

Silifke Caddesi boyunca uzanan Balıkçı Dükkanları yapısı, ticaretin, kamusal yaşamın ve kentsel sürekliliğin bir arada var olabildiği bir kurgu sunuyor. Üç katlı olarak tasarlanan yapı, kentle güçlü ilişkiler kuran bir ticaret aksı oluşturdu.

 

Zemin katta yer alan 11 adet balıkçı dükkânı, yerel üretimin ve taze ürün döngüsünün kentle buluşma noktası oldu. Caddeye bakan cephede, mevcut kullanım alışkanlıklarına paralel olarak farklı ticari işlevler de yer aldı. Ayakkabıcılar, kuyumcular ve benzeri küçük esnaf birimleri kentsel silüete canlılık katıyor.

 

Avlu, zemin kotta konumlanan restoranlarla desteklendi ve açık, erişilebilir bir kamusal alan olarak yaşatılıyor. Bu alan, sokaktan gelen akışları içine alıyor ve dinlenme, buluşma, yeme içme gibi gündelik aktiviteleri destekliyor.

 

Birinci katta yer alan restoranlar, alışveriş merkezlerinin yeme içme katı gibi çalışıyor. Beş farklı konseptteki restoran birimi, kullanıcıya çeşitlilik sunuyor. Katın büyük kısmı yarı açık alanlardan oluşuyor, böylece iç ve dış mekânlar arasında akışkan bir deneyim kuruluyor.

 

Zemin kotta oluşturulan sokak aksları, üst kata köprülerle bağlandı. Böylece farklı yönlerden gelen yaya sirkülasyonu birleşiyor ve bütüncül çalışan bir kat organizasyonu ortaya çıkıyor. Beş farklı noktadan çıkan merdivenlerle bu seviyeye erişim kolaylaşıyor.

 

Balıkçı Dükkanları yapısı, sadece bir ticaret alanı değil, aynı zamanda sosyal etkileşimi destekleyen bir yaşam durağı olarak kentte yerini alıyor.

Hurmalı Han Tasarım Merkezi

 

Bodrum katla birlikte dört kattan oluşan yapı, geleneksel han tipolojisinin çağdaş bir yorumuyla yeniden hayat buldu. Betonarme strüktür, ortasında yer alan avluyu çevreleyen sirkülasyon koridorları ve bu koridorlara açılan birimlerle birlikte bütüncül bir kurguyu sürdürüyor.

Avlu, yalnızca iç mekânı değil, aynı zamanda sokağın ruhunu da içine alıyor. Taşıyıcı sistem, hem avluda hem de cephede görünür kılınarak yapının yalın ifadesini vurguluyor.

 

Mersin kırsalına özgü huğ örgü tekniği, burada bazen bir saçak, bazen bir cephe elemanı olarak yeniden doğuyor. Gelenekten devşirilen bu zarif dokunuş, yapıya hem yerel bir aidiyet hem de çağdaş bir ifade katıyor.

 

Zemin kat, kentle ilişki kuran kiralık dükkân birimleriyle canlanıyor. Birinci katta, geleneksel üretim tekniklerini geleceğe taşıyan atölyeler üretmeye devam ediyor. İkinci kat, yaratıcı üretimi destekleyen kiralık ofis birimleriyle işlev görüyor.

 

Yapı, geçmişin izlerini bugünün dilinde anlatıyor.

Kafe

 

Kilise meydanına hizmet vermek üzere tasarlanan yapı, kitabevi olarak yeniden işlevlendirilen tescilli yapının yanında yer alıyor. Kafe, geçmişte aynı alanda bulunan tek katlı dükkân yapısının izlerini taşıyor. Mevcut özgün bahçe duvarları korunuyor; Soğuksu Caddesi’ndeki duvar etkisi, belleği yaşatacak biçimde yeniden yorumlanıyor.

Yapı, tarihi dokuya saygı duyan ama onu taklit etmeyen bir yaklaşımla tasarlanıyor. Saçaklı formu, geçirgen cephesi ve tek katlı ölçeğiyle meydanla görsel ve fiziksel ilişki kuruyor. Cam, çelik ve brüt beton gibi çağdaş malzemelerle inşa ediliyor.

 

Bahçe/avlu duvarı etkisi hem geçmişle kurulan bağa hem de kentsel sürekliliğe katkı sunuyor. Yapı, sade bir anlatımla bulunduğu çevreye uyum sağlıyor ve güncel bir duruş sergiliyor.

Kültür Merkezi & İş Hanı

 

Kilise Meydanı ile İstiklal Caddesi arasında konumlanan Kültür Merkezi & İş Hanı, kentsel belleğe saygılı, çağdaş ve işlevsel bir ara yüz oluşturuyor. Altı kata yayılan yapı, kent yaşamının farklı katmanlarını bir araya getiriyor ve dinamik bir kamusal merkez sunuyor.

 

Zemin kotunda oluşturulan dört yeni sokak, caddeden meydana doğru akışkan bir geçiş sağlıyor. Bu geçiş, sadece fiziksel değil, aynı zamanda sosyo-kültürel bir süreklilik kuruyor. Zemin ve birinci kat, sergi salonu, çok amaçlı salon, restoran, atölyeler ve yarı açık etkinlik alanları gibi kamusal işlevleri barındırıyor. Üst katlarda yer alan kiralanabilir ofis birimleri, yeşil teraslarla birlikte çalışmaya elverişli bir atmosfer sunuyor. Bu teraslar hem kullanıcı deneyimini zenginleştiriyor hem de yapı kütlesini yukarı doğru hafifletiyor.

 

Cephe tasarımında tercih edilen ahşap ve cam, tarihi dokuya duyarlı, zamansız bir sadelik oluşturuyor. Yapının yüksekliği, çevredeki siluet göz önünde bulundurularak katmanlı bir şekilde tasarlandı ve yeni yapı ile mevcut dokular arasında dengeli bir ilişki kurdu.

 

Kültür Merkezi & İş Hanı, geçmişin izlerini taşıyan dokular ile günümüzün ihtiyaçlarını bütünleştiriyor ve açık, davetkâr bir kent mekânı sunuyor.